Böbrek tümörü ameliyatı için Perşembe gününe “30/06/2016” tarih aldıktan sonra, ameliyat için anestesi, kalp ve şeker bölümlerinden randevu alıp gerekli tetkikleri yapmıştım. Ama önümüzde ki Ramazan Bayramı tatilini düşünüp acaba bir aksilik çıkarmı diye düşünüyordum. Allaha şükür bir aksilik olmamıştı ve çarşamba günü annemi Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastane’sine yatırdık.

Daha önce hiç ameliyat olan bir hastanın yanında bulunmadığımızdan dolayı bu olay bizim için ilk ve meşakkatli bir işlemdi. Onun için sağolsun annemin hastalığı zarfında bizden hiç desteğini esirgemeyen dayım ve yengem İstanbul’dan gelip ameliyat öncesi ve sonrasında yanımızda kalarak bize destek oldular. Bu durumu hayatımda hiç unutamam. Zira bu tür zor durumlarda akrabaların yanımızda durması bize büyük moral desteği verdi.Ameliyat esnasında doktor bizi çağırıp bilgi verdi. Ameliyat açık bir ameliyat olduğunu, böbrek ve sinirlere sarılmış olan tümörü temizlediğini, tomografide görünmeyen ama hastayı açtığımızda gördüğümüz tümörün bağırsağada sarıldığını ve temizlendiğini söyledi. Zor ama hasta için güzel bir ameliyat olduğunu söyleyince çok sevinmiştik.

Annem ameliyattan çıktığında çok sancısı vardı. Normal şartlarda kapalı bir ameliyatta hastayı 3 gün yatırırlarken, annemi 8 gün hastanede yatırdılar. Tam 45 dikiş atıldığından annemin ayaklanıp yürümesi baya bir vakit aldı. Annemin öksürüğü çok azalmamıştı lakin balgam kokusu kaybolmuş gibiydi. Muhtemelen damar yolundan verilen antibiyotikler oral yoldan alınan antibiyotiklerden daha etkili olmuş diye düşünüyorum. Ama hastaneden çıktıktan sonra yine eski haline gelmişti.

Annem ameliyat sonrasında o dayanılmaz ağrıları Allah’a şükür gitmişti. Lakin ameliyattan kalma 45 dikişi vardı. Karnını boydan boya kestikleri için yürürken zorlanıyordu. Normal bir ameliyattan çıkan hasta iki günde bir pansumana gider gidermiş ama annemde çok problem çıktığı için hergün pansumana gidiyorduk. Tam bu esnada malum ülkenin gündemine giren hain 15 Temmuz darbe girişiminde neler yaşadığımızıda bir başka makalemde açıklayacağım.

Annem’i pansumana götürürken yolda okadar dikkatli arabayı sürüyordum ki, bir çukura gireceğim, annemin canı acıyacak diye ödüm kopuyordu. Malum Ankara asfaltları patates tarlası gibidir. Bir çukurdan kaçayım derken mutlaka sonradan gördüğünüz başka bir çukura girersiniz. O durumda annem acıyla feryat ettiği için son derece dikkatli bir şekilde hastaneye gidip geliyorduk. Her gün hastaneye gidip gelmemiz işyeri için problem teşkil etmesin diye genelde akşamları yani iş çıkışı hastaneye gidiyorduk. Annemin ameliyat dikişleri takriben bir ay sonra alındı. Sonrasında bizi en çok etkileyen balgam ve kusma işine yoğunlaştık.

Ameliyattan sonra çıkartılan parçalar patoloji için labaratuara gönderildi. Almış olduğum ön bilgiye göre takriben bir hafta içerisinde sonuçlar çıkacaktı. Lakin 10 gün geçmesine rağmen herhangi bir sonuç çıkmıyordu. Gergin ve endişeli bir bekleyişle günler geçmek bilmiyordu. Doktorun sekreterini aradığımda her zaman telefonu açmadıkları içi mecburen hergün sonuçların çıkıp çıkmadığını kontrol etmek için Hacettep Hastane’sine gidiyordum.Aradan 2 hafta geçtikten sonra hastaneye gittiğimde, sekretere sonuçların çıkıp çıkmadığını sorduğumda o endişeli cevabı aldım. Evet çıktı! Sonuçları yazıcıdan çıkardıktan sonra hemen elime alıp okumaya başladım. Ama okuduğumdan tek anladığım şuydu: Kanser hücresi var ama literatürde karşılığı yok. Bizdeki şansda böyle birşey. Literatürde olmayan bir kanser türü. Hemen doktorun odasına girdim. Doktor tanımıştı beni. Sonuçları doktora verdim okuduğunda oda birşey anlamadı. Telefonla labaratuarı aradı. Patolojiyi yapanla yaptığı görüşmede sonuç şuydu: Literatürde geçen tüm boyamaları yaptım iki kere üst üste. Yinede bir sonuç çıkmadı.

Bunun üzerine doktor şunu söyledi. Ben bu durumdan birşey anlamadım. Bundan sonra annenizin onkoloğuyla görüşeceksiniz. Bu sözü duyar duymaz soluğu onkolojide aldım. Aldım ama öyle hocayla her istediğinde görüşemezsin. Sıra alman lazım. Askari 3 saat beklemen lazım vs. Bu süreçleri atlattıktan sonra doktora patoloji sonucunu verdim. Doktor okuduğunda şunu söyledi. Tamam, az rastlanan bir tümör cinsi. Sorun değil, tedaviye başlayacağız.